Farklı kimyasal bileşimleri nedeniyle, yüksek kaliteli geri dönüşüm üretimi ve plastik ürünlerin dayanıklılığını sağlamak için biyolojik olarak parçalanabilen plastiklerin geleneksel plastik atık akışlarından ayrılması gerekir.

​Atık akışlarında geleneksel ve biyolojik olarak parçalanabilen plastiklerin karıştırılması, plastik geri dönüşüm oranlarını artırmaya yönelik mevcut çabaları tehlikeye atıyor.

Biyobozunur ürünlerin artan üretimi ile biyo-atık için ayrı toplama şemalarının uygulanması esastır.

Tipik olarak biyobozunma, ürünler uzun bir süre boyunca yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında yalnızca endüstriyel koşullar altında meydana gelir. Ek olarak, biyolojik olarak parçalanabilen plastikler depolama alanlarına ulaştığında, oksijen eksikliğinden dolayı bozunma süreci sınırlıdır.

​Deniz ortamlarında, biyolojik olarak parçalanabilen ürünler farklı davranır ve çoğu zaman bozulmaları daha da yavaşlar. Henüz hiçbir bitmiş ürün denizde biyolojik olarak bozunabilir olarak onaylanmadı ve kompostlaştırmaya ilişkin genel Avrupa standardı (EN 13432), yalnızca yönetilen, endüstriyel koşullar altında ambalajın biyolojik olarak bozunmasını garanti eder. 

​Biyolojik olarak parçalanabilen taşıma çantaları üzerinde yapılan bir araştırma, bu ürünlerin deniz kirliliğini azaltma çabalarına yardımcı olmayacağı, çünkü bozulma oranlarının yakın gelecekte önemli etkiler gösteremeyecek kadar yavaş olduğu sonucuna varıyor.  

Kuruluşumuz, çok sayıda test, ölçüm, analiz, değerlendirme ve belgelendirme çalışmaları gerçekleştirmektedir. Bu faaliyetlerinde yerli ve yabancı standartlara ve yasal düzenlemeler ile belirlenen esaslara uymakta ve talepte bulunan firmalara, güvenilir ve tarafsız davranmaktadır. Eğitimli ve uzman bir çalışan kadrosuna ve ileri teknolojik donanıma sahip kuruluşumuz, geri dönüşüm hizmetleri konusunda da yetkin ve öncü bir kuruluştur.